"Benim için de sadece sen varsın" dedi sarışın çocuk ama arkası dönüktü ona. Çocuğun baktığı yer bambaşkaydı kızın gördüğünden. Kız haykırdı arkasından ama çocuk yoktu artık. Peşinden gitti kız da. Bir uçurumdu düştükleri. Bembeyaz bulutlardan oluşan bir yataktı. Derinliği yoktu, sonu da. Hem güzeldi hem de korkunç. Ama korkmadı ikisi de ve süzüldüler bulutların arasında kanatları varmışçasına el ele. Mutluluktan yaşlı gözleri birbirine o zaman değdi işte. Nereye gittiklerinin bir önemi yoktu şimdi varlıklarını hissettikçe. O saatten sonra düşmüyorlardı, beyaz bulutlar uçuyordu yanlarından sadece. Düşmek denemezdi buna çünkü. Ve ayakları yere bastığında ak sakallı dede de yoktu altın varaklı kapı da. Kundağında ağlayan iki bebek vardı, az önce ayakta durdukları yerde.
Hatıralarımdan hatırladıklarımı uydurduklarımla harmanladım biraz edebiyat sosu döktüm üstüne bir de maydanoz attım, adını da blog koydum
30.10.12
Reenkarnasyon
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder