Adı Jennifer. O zamanlar henüz bir
yaşındaydı. Ve bir yıldır da hayatımı renklendiriyordu. Bir alışveriş
merkezinde karşılaştık ilk. Sahibi doğalı 1 hafta olmuşken bakamayacağını
anlamış Jennifer'a ve onun kardeşlerine.
Pet
shop'a onları satmaya gelmiş ancak çok küçük oldukları için satamamıştı. Tavşan
sandım onu ilk kutuya baktığımda. Çok tatlıymış dedim Jennifer'ı göstererek.
Satayım sana, dedi benden küçük bir çocuk. Öğrenciyiz dedim. Anladı param
olmadığını. Annesi geldi çocuğun. Bakabilecekseniz vereyim size dedi. Düşündüm,
bakarım ama apartmanda yaşıyorum. Ben bakarım sorun değil yemeğini veririm,
gezdiririm, her şeyiyle ilgilenirim ama annem izin vermez. Hem çocukluktan beri
bir köpeğim olmasını çok istiyorum ama annem de çocukluktan beri köpek almama
izin vermiyor. Ama bu çok tatlı, eminim annem de sevecektir. Evet karar verildi
alıyorum. Bakarım dedim. Bak bunun aşısı var hastalığı var her gün gezdirmesi
var, tüyü var banyosu var, biti var, piresi var dedi. Tamam her şeyiyle kabul,
yalnız bir telefon numaranızı alsam iyi olur dedim. Ne olur ne olmaz. Kucağımda
uyuyordu eve geldik. Yere koydum dizimde uyumaya başladı. Koşup koşup durduğu
yerde uyuyordu. Biberon aldım ona süt verdim, ilk mahsulünü koridorun orta
yerine verdi. Zaten annemin gelip ne söyleyeceğini düşünüp kendi kendimi yerken
bu durum daha da korkuttu beni. Henüz tanıyalı 2 saat olmuştu ama öyle çok
seviyordum ki, ondan ayrılmayı kabul edemezdim.
Korktuğum başıma gelmedi. Annem kızmadı
sadece tehdit etti. Eğer bir yerde sidik, kaka, kıl görürsem, dedi, cümlesini
bitirmeden ''asla, yemin ederim görmeyeceksin'' dedim. 3 ay evin içine etti. En
sonunda balkona yapmayı öğrettim her şeyini. Her gün de dışarı çıkarıyorum.
İşin en güzel yanı da geceleri annemle beraber yatıyorlar.
Aslında bu olanlar 7 yıl önceydi. Jenny ile
bambaşka bir sürü şey daha yaşadık güldük ağladık ve en önemlisi de birbirimizi
çok sevdik. Şimdi bu defterleri neden açtığıma gelince, işlerinde ehli
insanların hayvanları korumak(!) için attığı büyük adımlar. Hayvanlarımızla
neden uğraştıklarını bilmiyorum ama tek bir şey biliyorum o da hayatlarında hiç
hayvanları olmadıkları. Olmuşsa bile en fazla kurbanlık koyundur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder