7.11.12

Kartpostal Hayat

            Yemyeşil bir çimenlik, dalgalı bir deniz ve kapkaranlık bir gece bir aradaydı onlar el ele yürürken. Çimler sırılsıklamdı ve bastıkça nefis çimen kokusu yükselip yosun kokusuyla kısa bir süre savaşıp kayboluyordu. Sonra rüzgar gelip yosun kokusunu da alıp uzaklaşıyordu kısa bir süreliğine, sessizliği bırakarak ardında. Yerde meşaleler yanıyordu belirsiz aralıklarla yerleştirilmiş olan. Ortalığı turuncuya boyayan ve manzarayı bir kartpostala çeviren de buydu sanırım. Üstü çıplaktı çocuğun, kızsa etek giymişti. Hadi yüzelim, dedi kız. Çocuk aniden durdu, bakışlarını gökyüzüne kaldırarak düşündü. Neden korkuyorsun?, dedi kız. Neden kaçıyorsun? Cesaret, dedi çocuk, cahillere göre bir şeymiş, artık biliyorum...